| |||
İmmobilizer otomobillerin araç çalıştırma (kontak) sistemine takılan elektronik bir devredir. Bu elektronik devrenin bir parçası arabayı çalıştıran kontak anahtarı içindedir ve bu parça tamamlanmadan motor çalışmaz. Bu nedenle İmmobilizer olan otomobiller, "düz kontak" yapılamaz ve çalınmaları çok daha güçtür.
İmmobilizer sistemi çoğu kez anahtarla birleştirilse dahi, değişik otomobil firmaları, değişik teknikler kullanabilmektedir. Örneğin Citroen Saxo modelinde immobilizer'ı anahtara yerleştirmek yerine şifre girişi istenen bir klaveye yerleştirmiştir ve bu sistemde motordaki elektronik kilidin açılması ancak şifre girmek suretiyle mümkündür.
İmmobilizer'ın kilitlediği sistem de otomobilden otomobile değişmektedir. Bazı markalar, immobilizer devresi ile ateşleme sistemini kilitlerken, bazıları gazı, bazıları ise her ikisini birden kilitleyebilmektedir.
İmmobilizer yeni model ve özellikle orta sınıfın üstü araçlarda giderek standart hale gelmekle birlikte özellikle Türkiye'de hala pekçok yeni araç immobilizer'a sahip değildir. Oysa İngiltere, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde trafiğe yeni çıkan araçlarda immobilizer olması yasal bir zorunluluk haline gelmiştir. (İngiltere'de 1997'den, Avustralya'da 2001'den itibaren)
İmmobilizer'ın kullanımının yaygınlaşması araç hırsızlıkları olaylarını büyük ölçüde önlemesi nedeniyledir. Avustralya'da kaydedilen istatistikler immobilizer olan araçların çalınma riskinin %75'e kadar azaldığını göstermektedir.
Öte yandan her immobilizer sistemde aynı derecede güvenli kabul edilemez. Bazı otomobil firmalarında immobilizer güvenliği aracın motor sistemine daha derin şekilde monte edilmiştir ve çok uzun zaman ve uğraş verilmeden devre dışı bırakılmaları mümkün değildir. Bu sistemler bu nedenle çok daha da güvenlidir. Oysa bazı araba modellerinde elektronik kilitleme devresi motorun içinde çok daha kolay ulaşılabilir ve devre dışı bırakılabilir şekilde tasarlanmıştır, bu nedenle teknik uzmanlığı olan bir kişi kaputu açarak 5-10 dakika içinde immobilizer'ı devre dışı bırakıp, daha sonra aracı düz kontakla çalıştırabilir. Bu sistemler şüphesiz ki daha az güvenlidir ancak yine de immobilizer'ın bir aracın çalınma riskini büyük ölçüde azalttığı, çünkü kolay devre dışı bırakılan immobilizer modellerinde bile, hırsızın 5-10 dakika kaput açık çalışması gerektiğiden böyle bir aracın çalınma riski de, immobilizer olmayan bir araca göre çok daha düşük olacaktır.
İmmobilizer kelimesinin Türkçe'de kullanılan ve yaygınlaşmış bir karşılığı henüz yoktur ve halen bu teknik orjinal dildeki karşılığı ile anılmaktadır. Ancak zaman zaman İmmobilizer yerine "çipli oto anahtarı sistemi" teriminin kullanıldığı da rastlanmaktadır. Aynı şekilde "elektronik motor kilitleme", "çipli motor kilidi" gibi terimlerin immobilizer için kullanılması da düşünülebilir.
| |||
|
| |||
"HD Ready" logosu taşıtan Televizyonlar High Definition (HD) yayın alabilirler, ancak bu Televizyonlar bu yayın standartının giriş sınıfını temsil etmektedir. Bir diğer deyişle, HD Ready bir Televizyon, HD yayınları alacak ancak bu yayınların gösteriminde Full HD Televizyonlar kadar iyi bir performs sergileyemeyecektir.
HD yayınlarda en düşük standart 1280x720 pikseldir ve bir yayının HD (High Definition) kabul edilmesi için en az bu çözünürlüğü desteklemesi gerekmektedir. HD Ready Televizyonlar da en az 720 piksel (yükseklik) çözünürlükte yayın gösterme özelliğine sahiptir.
Öte yandan yayın teknolojisi geliştikçe, HD yayınların çözünürlüğü de artmaktadır. Örneğin bugün pekçok HD yayın 1920x1080 piksel çözünürlük kullanmaktadır ve bu çözünürlükteki yayınları gösteren televizyonlar ise Full HD olarak adlandırılmaktadır.
HD yayının çözünürlüğü ister 1280x720, ister 1920x1080 piksel olsun, HD bir Televizyon bu yayını sorunsuz olarak gösterecektir. Ancak eğer yayın 1920x1080 piksel bir HD yayınsa ve Televizyon da HD Ready bir televizyonsa, cihaz yayını kendi destekliği desteklediği 1280x720 boyutuna göre otomatik ayarlayacağından görüntü kalitesinde Full HD bir Televizyona oranda küçük bir düşüş olacaktır. Bu yayın halen High Definition standardında normal televizyon yayınına göre çok daha kaliteli bir yayın olacak ancak FULL HD bir televizyonun gösterdiği kalitede bir yayın da olmayacaktır.
Bu nedenle 1280x720 çözünürlükte bir HD yayını tam performsla ve hiç kayıpsız seyretmek için HD Ready değil, Full HD bir Televizyon alınması önerilir.
Digitürk plus high definition yayınları 1920x1080 pikseldir. Hem HD Ready, hem de Full HD bir televizyon digitürk'ün HD yayınlarını sorunsuz ve yüksek kalitede gösterecektir. Ancak digitürk'ün yayın formatı 1920x1080 olduğundan, FULL HD bir televizyonun görüntü kalitesi, HD Ready bir televizyondan daha iyi olacağından, digitürk'ün HD yayınlarını seyretmek amacıyla alınacak bir televizyonun Full HD olması önerilir.
| |||
|
| |||
Zorunlu Trafik Sigortası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda düzenlenen ve trafiğe çıkan her aracın yaptırmak zorunda olduğu bir sigorta çeşididir. Trafiğe çıkan araçlar değişik kazalara yol açarak, can kaybına veya maddi hasara yol açabilirler. Zorunlu Trafik Sigortası araçların karıştıkları kazalarda karşı tarafa verdikleri zararı aracın kusuru nisbetinde ve belirli bir orana kadar karşılamaktadır. Zorunlu trafik sigortası yapıldığı aracın zararını karşılamaz, sadece zarar verdiği diğer aracın zararını karşılar.
Zorunlu trafik sigortası olmayan (veya süresi sona ermiş) araçlar görüldükleri yerde bağlanır (trafiğe çıkması engellenir). Her araç sahibi, zorunlu trafik sigortasını yaptırmak ve sigorta süresi sona ermeden uzatmakla yükümlüdür.
Zorunlu trafik sigortalarında ödenilen primle orantılı olarak üst limitler mevcuttur. Zorunlu trafik sigortası karşı tarafın zararını bu üst limitler kadarıyla karşılar, eğer zarar bu limitleri aşıyorsa, aşan miktar için araç sahibinin hukuki sorumluluğu devam eder.
Zorunlu trafik sigortasındaki bu limitler zararın çeşidine göre değişir. Örneğin can kaybı olması durumunda ölenin yakınlarına verilecek miktar, yaralanma olması durumunda hastahane giderlerine ödenecek miktardan ve bunlar da sadece maddi hasar olması durumunda bu hasarın giderilmesi için ödenecek miktardan farklıdır. Bu rakamlar her sene değişmekte ve primler de buna göre tekrar belirlenmektedir.
Kasko sigortası ise, araç sahibinin kendi aracını ve kendi aracı içindekilerin zararlarını teminat altına aldığı bir sigorta çeşididir. Pekçok kasko sigortası bunlara ek olarak sizin aracınızın karşı araca ve onların içindekilere verdiği hasarları da karşılıyor olabilir ancak prensip olarak kasko sigortasında amaç karşıdakinin zararını karşılamak değil, kendi zararınızı karşılamaktır. Kasko sigortasının şartları, teminatları, primleri ve koruduğu menfaatler sigorta poliçesi ile belirlenir ve her sigorta şirketinde değişik olabilir. Örneğin bir sigorta şirketi kasko ile sizi sadece aracın karıştığı trafik kazalarına karşı korurken, başka bir şirket hırsızlığa karşı da koruyabilir. Aracınızın hangi durumlarda korunduğunu bilmek için kasko poliçesi dikkatle okunmalıdır.
Kasko sigortası yaptırmak zorunlu değildir, dileyen araç sahibi yaptırabilir. Kasko ile korunan menfaatler ve üst limitler daha yüksek olduğundan, kasko sigortasının primleri de zorunlu trafik sigortasından daha yüksektir.
Pekçok sigorta şirketinin kasko poliçesi, zorunlu trafik sigortasında korunulan zararları da karşılayacak şekilde düzenlenmesine rağmen, kasko yaptıran bir araç sahibinin yine de zorunlu trafik sigortası yaptırma zorunluluğu vardır. Bir diğer deyişle, kaskonuz olduğu için zorunlu trafik sigortası yaptırmaktan kaçınamazsınız. Bunun sebebi kaskonun zorunlu olmaması, şartlarının sigorta şirketi ve sigortalayan arasında serbestçe kararlaştırılması, kaskonun her zaman karşıdaki aracın zararını teminat alma yükümlülüğü olmaması ve kasko yaptıran bir kişinin dilediği zaman bunu iptal edebilecek olmasıdır.
Bu nedenlerle zorunlu trafik sigortası yaptırmak mecburidir ve devlet tarafından denetlenir. Ancak kasko yaptırmak isteğe bağlıdır ve dileyen araç sahibi zorunlu trafik sigortasına ek olarak, dilediği şartlarla, dilediği teminat oranlarında ve dilediği sigorta şirketinden kasko yaptırabilir.
| |||
|
| |||
Xenon farlar son dönemde orta-üst sınıf otomobillerde sıkça rastlanmaya başlayan bir aksesuar ise de, XENON tipi aydınlatma esasen otomobil sektörüne girmeden önce de çok uzun yıllardır değişik sektörlerde kullanılan bir aydınlatma türüdür.
Bu aydınlatma türüne ismini veren XENON esas itibariyle renksiz, kokusuz, ağır ve gaz formunda bir kimyasal elementtir (Atomik numarası 52, sembolü Xe). 1898'de keşfedilen Xenon gazının, aydınlatma amaçlı ilk kullanımı 1930'lara rastlamaktadır. Bu aydınlatma sisteminin Otomobil sektörüne girişi ise 1990'larda olmuş ve kullanımı giderek yaygınlaşmıştır.
Xenon aydınlatmanın özelliklerinden biri kısa mesafelerde yoğun bir ışık sağlaması olduğundan otomobillerde kullanımı giderek artmaktadır. Ayrıca Xenon farların normal farlara göre %15 oranında gün ışığına daha yakın bir ışıması mevcuttur ve bu nedenle xenon farlar standart farlara kıyasla sürücü için daha iyi ve net bir aydınlatma sağlamaktadır. Öte yandan xenon farlarda yansıma oranı standart farlara göre daha yüksek olduğundan, xenon fara sahip araçlar karşıdan gelen araçların sürücülerinin daha fazla gözünü aldığı söylenmektedir.
| |||
|
| |||
ABS Fren sistemi araçların lastiğinin fren sırasında kilitlenerek kaymasını engelleyen bir güvenlik mekanizmasıdır.
Geleneksel fren sistemlerinde, sert bir fren yapıldığında, fren balataları lastiğin dönüşünü tamamen durdurarak tekerleği kitler. Ancak hızla yol alan aracın ağırlığı, tekerleklerin kilitlenmesi durumunda aracın lastiklerin üzerinde kaymasına yol aşabilir ve bu durumda fren yapılmasına karşın aracın durması güçleşir. Özellikle yağmur, kar vs. nedenlerle kayganlaşmış zeminlerde, araç tekerleklerinin fren esnasında kilitlenmesi, sert fren durumunda aracın yol üzerinde kayması nedeniyle neredeyse hiç hız kaybetmemesine ve bunun sonucu olarak da ağır trafik kazalarına neden olabilir. {19} ABS fren sisteminde ise, frenler tekerleklerin tamamen durmasını engellemekte ve çok sert bir fren yapılmış olsa dahi tekerleğin az bir hızla dönmesine izin vermekte ve böylece aracın mümkün olduğunca kaymasını engellemektedir. Bu nedenle ABS fren sistemine sahip araçlarda sert fren esnasında aracın duruş mesafesi daha kısa ve bu nedenle araç güvenliği daha yüksektir.
2003 yılında Avutralyadaki Monash Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre ABS Fren sistemi, araç kazalarını %18 ile %35 arasında azaltmaktadır.
ABS kısaltması İngilizce Anti-lock Braking System (Kilitlenmeyen Fren Sistemi) teriminden türemiştir ve çoğunlukla otomobiller için kullanılmasına karşın aslında fren sistemine sahip her tür araçta yer alabilen bir teknolojidir. Nitekim ABS'nin ilk uygulaması da 1929 yılında uçaklar için olmuştur. ABS sistemi 1988'de BMW tarafından motorsikletlerde de uygulama başlanmıştır.
| |||
|
| |||
Türkçe'ye "Tiptronik (tiptronic) vites" olarak giren otomobil terimi, düz vites ile otomatik vites arasında yer alan yarı otomatik bir vites sistemini ifade eder. {8}
Sözcüğün İngilizce orjinal karşılığı "Tiptronic"tir ancak zaman zaman "Triptronic" olarak da kullanıldığından, Türkçe'ye de her iki terim de girmiştir ve sistem bazen Tiptronik olarak adlandırılmaktayken, bazen Triptronik olarak kullanıldığı da görülür. Terimin orjinali ünlü Alman otomobil firması Porsche tarafından marka tescili yapılan "Tiptronic" olduğundan, doğru kullanımın da aslında Triptronik değil, Tiptronik olduğu söylenmelidir.
Tiptronik şanzımana sahip bir arama, aslında otomatik vitese sahiptir ve otomatik vitesli diğer arabalar gibi, sürücünün vites değiştirmesini gerektirmeden kullanılabilir.
Ancak tiptronik şanzımana sahip arabalarda, sürücü dilerse otomatik vitesi devre dışı bırakıp, aracı düz (manuel) vitesliymiş gibi de kullabilmektedir. Tiptronik şanzıman esas olarak bu sistemi ifade etmekteyse de, markanın yaratıcısı Porsche firması, sistemin kullanımı için değişik araba firmalarına (Volkswagen, Skoda, Audi gibi), lisans vermekte ve bu firmalar da tiptronik sistem adı altında kendi değişik vites standartlarını üretebilmektedir, bu nedenle tiptronik vites her araba markasında tam olarak aynı kullanım şekline sahip değildir.
Ayrıca bu sistemin lisansını Porchse firmasından satın almak yerine kendi terimlerini kullanmayı seçen değişik araba markaları da mevcuttur, o nedenle aynı ya da benzer şanzıman/vites sistemlerinin farklı araba markalarında farklı isimlerle kullanımı yaygındır. Örneğin BMV ve Rover çok benzer bir şanzıman sistemi için "Steptronic", Mercedes "TouchShift", Hyundai "Shiftronic", Volvo "Geartronic" isimleri kullanmaktadır.
| |||
|
| |||
CevapDefteri.com Misyonumuz:
* Herkesin erişebileceği, ücretsiz bir bilgi kaynağı oluşturmak
* Uzmanlara kendilerini ifade ve bilgilerini paylaşma olanağı sunmak
* Konulara göre kategorilenmiş ve bilginin en hızlı şekilde bulunabildiği bir ansiklopedi yaratmak.
* Belirli bir konuda cevap arayan ziyaretçilerin, o konuyla ilgili uzmanlarla erişmesini sağlamak
CevapDefteri.com Vizyonumuz:
* Türkiye'nin en büyük bilgi kaynaklarından biri olmak
* Güvenilir bilgiyi, ihtiyaç duyan herkese, ücretsiz olarak sunmak
* Saygın bir ansiklopedi oluşturmak
* Geniş bir profesyonel uzman kadro oluşturmak.
| |||
|
| |||
CevapDefteri.com uzmanlar tarafından hazırlanan bir cevaplar ansiklopedisidir.
Sitemizde işlenen konular klasik bir ansiklopedinin aksine, başlıklar halinde değil, "sorular" halinde siteye girilmekte ve her soru başlığı içinde sorunun cevabı verilmektedir. Sorular birbirine bağlanabilmekte, kategorilere göre sınıflandırılmakta ve anahtar kelimelere göre bulunabilmektedir. Böylece aklına takılan bir konuyla ilgili bir cevaba erişen site ziyaretçimiz kolaylıkla, aynı konuyla ilgili bağlantılı cevaplara da erişebilmektedir.
Öte yandan klasik bir soru-cevap sitesinden farklı olarak site ziyaretçileri siteye doğrudan soru yöneltememekte, sadece uzmanlar tarafından girilmiş cevapları okuyabilmektedirler.
CevapDefteri.com ücretsiz bir sitedir ve üyelik, kayıt vs. gerektirmeden her ziyaretçimize değerli bir bilgi kaynağı olarak hizmet vermektedir.
CevapDefteri.com içinde yayınlanan cevaplar, konularında belirli bir eğitim almış, profesyonel uzmanlar tarafından girilmektedir.
| |||
|